MİLLETVEKİLLERİ İÇİN
SİYASAL AHLAK KURALLARI
1- SÖZE BAĞLILIK:
a) Milletvekili genel seçimlerinden sonra TBMM’de yapılan ilk birleşimde, seçilen Milletvekilleri, millet önünde Milletvekili Andı’nı kürsüden yüksek sesle okurlar. Milletvekillerinden bu anda parlamenter olarak uymaları beklenir.
Çünkü bu anda göre;
* Anayasaya sadakatten ayrılmama,
* Hukukun üstünlüğüne bağlı kalma,
* Devletin varlığını ve bağımsızlığını koruma,
* Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğünü koruma,
* Demokratik ve laik Cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı kalma,
* Herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerden yararlanması ülküsünden ayrılmama,
* Milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruma,
verdikleri bu sözlerle kendilerini, görevleri sırasında milletimize karşı bağımlı hale getirmişlerdir.
b) Milletvekilleri seçimlerden önce kendi seçim bölgelerinde seçmene değişik konularda vaatlerde bulunur ve çeşitli sözler verirler.
Milletvekili olarak seçildikten sonra da verdikleri bu sözleri tutmaları ve gereğini yerine getirme çabası içinde olmaları beklenir.
Bu yüzden Milletvekillerimiz vatandaşa yerine getiremeyeceği konularda söz vermemeli, yapamayacağı konularda vaatlerde bulunmamalıdır.
c) Milletvekilleri kendi iradeleri dışındaki nedenlerden dolayı vatandaşa verdikleri sözleri yerine getiremiyorlarsa bunun nedenlerini de halkımıza açıklamalıdırlar.
2- DOĞRULUK:
Milletvekilleri, Meclis içinde ve dışında yaptıkları tüm konuşmalarında doğruları söylemelidir.
Gerçek olmayan, yalana dayalı, yanıltıcı söz ve beyanatta bulunmamalıdır.
3- DÜRÜSTLÜK:
Milletvekilleri görevlerini yaparken ortaya çıkabilecek bir çıkar çatışmasını her zaman kamu yararı doğrultusunda çözebilmeli ve bu konuda çeşitli çevrelerden baskı görse de dürüstçe bu baskıyı halkımıza anlatabilmelidir.
4- KENDİSİNİN VE YAKIN ÇEVRESİNİN ÇIKARLARINI GÖZETMEME:
Milletvekilleri, TBMM’deki Genel Kurulda, komisyonlarda veya görev aldığı diğer kurullarda karar
verirken, sadece kamu yararı ve halkımızın çıkarı gözetilmelidir. Bu kararlarda kişisel çıkarları, aile veya yakın çevresinin çıkarları söz konusu olmamalıdır.5- SORUMLULUK DUYMA:
Milletvekilleri, verdikleri kararlar ve tüm davranışlardan kişisel olarak sorumludur. Bu karar ve davranışlardan kaynaklanacak her türlü soruşturmaya daima açık olmalıdır.
6- BÜTÜNLÜK:
Milletvekilleri, görevlerini etkileyebilecek şekilde, çeşitli kişi ve kuruluşlara karşı maddi veya manevi anlamlarda herhangi bir yükümlülük üstlenmemelidir. Görevlerini tam bir özgürlük içinde yerine getirmelidir.
7- TARAFSIZLIK:
Milletvekilleri, atama, ihale veya kişileri değerlendirme gibi kamu görevlerinde bulunuyorlarsa, bu görevlerini yerine getirirken liyakat esasına göre hareket etmeli ve tarafsızlığını korumalıdır.
8- AÇIKLIK:
Milletvekilleri, verdikleri tüm karar ve faaliyetleri hakkında olabildiğince açık ve şeffaf davranmalıdır.
Kendilerinden faaliyetleri hakkında bigi isteyen vatandaşa, sivil toplum örgütlerine, basın temsilcilerine ve varsa Milletvekili izleme komitelerine karşı daima açık ve yardımcı olmalıdır.
9- LİDERLİK:
Milletvekilleri, siyasal ahlak ilkelerinin benimsenmesi için destek olmalı, bu ilkeleri güçlendirmeli ve uygulamasında iyi bir örnek oluşturmalıdır. Bu sırada topluma da etkin liderlik özellikleri sergilemelidir.
10- GÜVENİRLİK:
Milletvekilleri, her zaman TBMM’nin saygınlığını arttıracak şekilde hareket etmeli ve halkımız tarafından kendilerine duyulan inanç ve güveni sarsacak herhangi bir davranışda bulunmamalıdırlar.
11-YÜRÜTMEYE SAYGI:
Milletvekilleri, görevlerini yerine getirirken, herhangi bir çıkar veya kazanç unsurunu gözeterek hareket etmemeli ve bu doğrultuda bürokrasiye müdahalede bulunmamalıdır. Yürütme organının her kademesinde çalışan memur ve bürokrat üzerinde herhangi bir şekilde baskıya yol açacak söz ve davranışlardan kaçınmalıdır.
12-YARGIYA SAYGI:
Milletvekilleri, devam eden herhangi bir davayı etkileyebilecek söz ve davranışlardan kaçınmalı, yargı bağımsızlığını zedeleyecek davranışlarda bulunmamalıdır. Milletvekili olarak yargının görevini kolaylaştıracak her türlü yardımı sağlamalıdır.
13- ÇIKAR GRUPLARINDAN UZAK KALMA:
Milletvekilleri, herhangi bir çıkar çevresinin sözcüsü veya savunucusu olamazlar. Hatta bu şekilde algılanacak bir harekette bile bulunamazlar.
14- DEMOKRATLIK:
Milletvekilleri, her konuda demokrasi ilkelerine uygun hareket etmelidir. Kendi partisinin seçimlerinde, adayların saptanmasında ve görevleri yerine getirmeleri sırasında tarafsız olmalıdır. Her koşulda demokrasi ilkelerine göre davranmalıdır.
15-YASALARA UYMA:
Milletvekilleri, Türk vatandaşları için geçerli olan tüm yasalara uymakla yükümlü olduklarını unutmamalı ve halkımıza bu konuda da örnek olmalıdır. Kendilerine Anayasa ile belirlenen dokunulmazlık haklarını kötüye kullanmamalıdır.
16-GİZLİ BELGEDEN ÇIKAR SAĞLAMA:
Milletvekilleri, Meclis araştırma ve soruşturma komisyonlarındaki görevleri sırasında ve konumları nedeniyle elde ettikleri gizli bilgileri sadece görevleri ile ilgili olarak kullanmalıdır. Bu tür bilgiler asla çıkar sağlamak amacıyla kullanılmamalıdır.
17- AYRICALIKLARI İSTİSMAR ETMEME:
Milletvekilleri, kamuya hizmet amacıyla kendilerine tahsis edilmiş ödenekler, lojmanlar gibi çeşitli ayrıcalıkları asla amaçları dışında kullanmamalı ve bu tür ödenekler konusunda yürürlükte olan yasa ve kurallara kesinlikle uymalıdır.
18- BİRBİRİNE SAYGI:
Milletvekilleri, kendi aralarında karşılıklı saygı ve güvene dayanan ilişkileri geliştirmelidirler. Değişik partilere mensup Milletvekilleri Meclis çatısı altında veya dışında birbirine hakaret etmemeli, kötü söz veya fiziki müdahalede bulunmamalıdır.
19- BAĞIMSIZLIK:
Milletvekilleri, TBMM’de kendi parti grupları veya Genel Başkanlarının sözlerine göre hareket etselerde kararlarında bağımsızdırlar. Genel kurul veya komisyonlarda verecekleri oyların yönü için önceden hiç bir taahhütte bulunmamalıdır.
20- ÖDÜL KABUL ETMEME:
Milletvekilleri, herhangi bir yasanın veya önergenin Meclise sunulması, Meclis komisyonlarında görüşülen herhangi bir teklifin desteklenmesi ya da buna muhalefet edilmesi gibi faaliyetlerden ötürü herhangi bir kişi ve kuruluş tarafından verilecek parasal değeri, tazminatı veya ödülü kabul etmemelidir.
Seni diğerlerinden farksız yapmaya bütün gücüyle, gece gündüz çalışan bir dünyada KENDİN OLARAK KALABİLMEK, dünyanın en zor savaşını vermek demektir. Bu savaş bir başladı mı, artık hiç bitmez… E.E. Cummings |